top of page

ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK

“Hiçbiriniz, başına gelen bir sıkıntıdan ötürü ölümü asla temenni etmesin. Şayet ölümü isteyecek kadar olağanüstü bir darlıkta kalırsa, o zaman şöyle desin: Allah’ım! Benim için yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat; benim için ölüm hayırlı olduğu vakit de beni öldür.” (Buhari, Daavat” 30; Müslim “Zikir” 4)

“Hiçbiriniz ölümü istemesin. Eğer o kimse iyilikle meşgul bir kimse ise, umulur ki iyiliği ve sevabı artar. Eğer kötü bir kimse ise, belki günahından tevbe eder de azaptan kurtulur.” (Buhari, “Temenni” 6)


"Allah yolunun yolcusuna yaraşan, kendi acizliğini fark edip kabullenmek ve hayat bulmak için ölmektir. Yani Allah katında hayat bulmak için, maddi arzular ve istekler itibariyle ölmeden önce ölmek gerekiyor." Su Üstüne Yazı Yazmak, M. Şekur.

Ölmeden evvel ölenler, nefsî arzularını hayatta iken terk etmeyi başarıp, Allah'ın küllî iradesine tâbi olurlar. Nefis hesabına bir şey talep etmezler. Bütün arzuları helâl dairesinde olur. Böylece ölmeden evvel ölmenin zevkine ererler. Belki de arzu ve istekleri öldürmek yerine Allah'a yaklaştıracak şekilde kullanmak ve Allah'a yaklaştıracak şeylerden zevk alacak hale getirmek gerek.

İnsan ölümle birlikte hayatının hesabını da vermeye başlar. Öyle ise; ömür muhasebesini dünyada yapan, dünyada iken ahiretine hazırlanan insan, ölmeden evvel ölmüş demektir.

Ölümle birlikte mahlûkatın sevgisi de biter, korkusu da. Ölü için, yaşayanlar tarafından övülmekle yerilmek eşit olduğu gibi, yazla kış arasında da fark yoktur. İnsanların teveccühlerine ve yermelerine dünyada ehemmiyet vermeyen, “varlığa sevinmeyip, yokluğa üzülmeyen” insan da ölmeden evvel ölmüş demektir.

Ölmeden evvel ölenler, Hakka bu dünyada rücu ederler; hayatlarını ilâhî emirler dairesinde geçirirler; Allah'ın rahmetine dünyada iltica eder, gazabından da yine dünyada korkarlar.


Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur

Kul eğer dünyayı uhrâya satarsa can bulur

Dâr-ı dünya kimseye olmuş mudur daim vatan

Ölmeden evvel ölürsen sanma sende dert kalır.

75 görüntüleme

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

Kur’an-ı Kerim’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren ayetlerin hemen ardından, insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an

Ekonomik, siyasi, toplumsal ve kültürel alanlarda “kötünün iyiye tercihi” anlamına gelen kavram, ülkemizin başındaki en büyük felaketi ifade etmektedir. Toplumsal, kurumsal yükselmelerde daha nitelikl

Allah insanları kendisine ibadet etsinler diye yaratmış ve kötülüklerden, çirkin söz ve davranışlardan, azgınlıklardan uzak durmasını emretmiş, buna uymayanları şiddetli bir azapla cezalandıracağını b

Yazı: Blog2_Post
bottom of page