top of page

ŞEFAAT VE DUA

ŞEFAAT, aracılık etmek demek. Allah’tan, birinin affedilmesini ve bağışlanmasını istemektir. Yani onun için Allah’a dua etmektir. Kendimizden başkası için ettiğimiz her dua bir şefaat talebidir aslında. Bu da her Müslümanın şefaate inandığını gösterir. Çünkü her namazında Rabbena dualarını tekrarlayarak Allah’tan anne babasını ve tüm müminleri bağışlamasını, dünya ve ahirette iyilik vermesini istemektedir. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde Allah, bizden eşlerimiz, çocuklarımız, anne babalarımız, sevdiklerimiz ve tüm inananlar için dua etmemizi emrediyor ve nasıl dua edeceğimizi de öğretiyor.

Birisine “Allah razı olsun” demek, bir duadır ve Allah’ın ondan razı olması için aracılık etmektir. Kendinden başkası için dua eden herkes şefaatin mümkün olduğunu kabul ediyor demektir. Bu duanın kabul edilip edilmeyeceği Allah’ın takdiridir. Hiç kimsenin kimseyi bağışlama ve kurtarma yetkisi yoktur.(Bakara, 255) Sadece bunun için dua edebilir. Peygamberlerin bile en yakınları için ettikleri dua kabul edilmeyebilir. (Hz. İbrahim’in babası, Hz. Nuh’un oğlu) Allah razı olduğu kullarından dilediklerinin aracılığını, başkaları için ettikleri duaları kabul edebilir. (Necm, 26)

Bu bir yetki değil taleptir ve talepleri değerlendirecek olan da Allah'tır (c.c.).

22 görüntüleme

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

Kur’an-ı Kerim’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren ayetlerin hemen ardından, insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an

Ekonomik, siyasi, toplumsal ve kültürel alanlarda “kötünün iyiye tercihi” anlamına gelen kavram, ülkemizin başındaki en büyük felaketi ifade etmektedir. Toplumsal, kurumsal yükselmelerde daha nitelikl

Allah insanları kendisine ibadet etsinler diye yaratmış ve kötülüklerden, çirkin söz ve davranışlardan, azgınlıklardan uzak durmasını emretmiş, buna uymayanları şiddetli bir azapla cezalandıracağını b

Yazı: Blog2_Post
bottom of page