top of page
Yazarın fotoğrafıMehmet ERDEM

TANRIYI OYNAYANLAR

TANRIYI OYNAYANLAR

Orijinal İsmi: Something The Lord Made

Süre: 110dk

Tür: Biyografi, Dram, Tarih




Gerçek bir hikâyeden beyazperdeye aktarılan bu filmde, Dr. Alfred Blalock ( Alan Rickman ) ve asistanı Vivien Thomas ( Mos Def ) arasında geçen bir ilişki anlatılıyor.


Mavi Bebek hastalığının tedavisinin bulunması ile ilgili süreci anlatan ve alt metin olarak da o yıllarda yaşanan ırkçılığa değinen BBO yapımı film.


Kölelik olmasa da ırkçılığın ağır baskısı altında yaşayanların, var olma mücadelesini doktor olmak isteyen genç bir zencinin hikâyesi üzerinden anlatan bir dram.

Gerçek hikâyeden yola çıkılarak çekilen harika bir film. Ama '' Something The Lord Made '' bende büyük etki bırakmış bir yapıt. Birkaç defa izledim bu yüzden. Tekrar da izleyebilirim.

Ağır akan ama tetikte bekleyen bir atmosferi var. Sıkıcı olmasını engelleyen ve etkileyici yapan şeylerin başında oyuncuların performansı geliyor. İki ustanın oyunculuğu da son derece iyi. Öykünün işleniş biçimi ve sinematografik özellikleri de buna eklenince eser güzel bir biyografi filmi olmuş.

Hayatı bu filme konu olan ve yaptıklarıyla tıp tarihine adı yazılan Vivien Thomas 1910 yılında doğmuş bir zenciydi. Sözde köleliğin sona erdiği Amerika’da 3. sınıf vatandaş muamelesi gören bir adamdır. İstediği işte çalışamazdı, zenciydi çünkü. Hangi becerilerinin olduğunun ve ne yapabildiğinin bir önemi yoktu. Sadece onun gibileri kabul eden bir üniversiteye gidebilirdi. Otobüste ayrı yerde oturur, ayrı mekânları kullanırdı. Kısacası hayat, onun için kısıtlılıklarla, hatta imkânsızlıklarla doluydu. Amerika’nın insanlık dışı geçmişine ışık tutan ve bu arada yüreğimizi burkan bir hikâye. Filmin ana içeriği bu aslında.

Vivien Thomas, tıpa büyük bir ilgi ve yeteneği olan üstün bir gençtir. Ama ırk ayrımından dolayı kaybolup gitmemek için büyük çaba harcayan bir zencidir. Ancak üniversite için biriktirdiği parayı yatırdığı banka iflas edince işi iyice zorlaşır.

Film, Amerika’nın yüz kızartan ırkçılık hallerini, 3.sınıf vatandaş sayılan zencilerin hak mücadelesini, 2. Dünya Savaşı zamanını, ekonomik krizi ve her türlü imkânsızlığa rağmen çabayı, azmi ve büyük bir başarı hikâyesini anlatıyor. Tıp fakültesinin ön kapısından girmesine bile izin verilmeyen bir zenci doktorun, ailesi ile birlikte yaşadığı güçlüğü, acıları ve gururu izliyorsunuz. Bunları izlerken de hissettiklerinizi anlatmaya kelimeler yetersiz kalıyor, boğazınızda koca bir yumru hissediyorsunuz.

''Biliyor musun Vivien, pişmanlık duyduğun çok şey olmadıkça layıkıyla yaşamadığını söylerler.''

Ailece izlenecek filmlere güzel bir örnek. İyi seyirler

302 görüntüleme

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page